11 Haziran 2009 Perşembe

böyle gelmiş ve böyle gidecek mi?

Birileri birilerinin hayatını mahvetmek için ant içiyor ve yapıyor da… Geride kalanlarda yırtılan hayalleri yamayıp, yenilemeye çalışıyor. Garip bir dünyada yaşıyoruz.
Yavşaklık günlük konuşma dili kadar olağan bir hale gelmiş. Herkesi aynı kefeye koyan ve ben farklıyım diye polüm yapmaya çalışan insanlarla dolmuş etrafımız. Duygular kaçıncı sırada bilinmez amaçlar sapıtılmış, saptırılmış. Ara da bulasın değerleri, ara da bulasın duyguları!
İlişkiler solup gitmeye gebe. Her gün acaba ne zaman gidecek ki bu korkusu var yüreklerde. Ama bitmesi gerekenler bile doğru dürüst bitirilemiyor. Bu nasıl bir zihniyetse, nasıl bir karakterse, nasıl bir zevkse ‘zaman’ diyip çıkılıyor işin içinden. Karşısındaki insanı düşünen yok, kendini düşünen çok. Zaman çirkefliğin maskesi olmuş. Zaman sahteye, yalana, acize, korkağa ayna tutar olmuş. Bu kadar zor mu adilce ‘olmuyor artık, olamayacak’ diyebilmek. Sığınacak delik aramak neden? Zamanı diline dolayıp başka bir halt bilmemek neden?
Gülümsemelerin ardında bin bir hile dolar olmuş. Biri sana gülümserse eğer durup düşünmek gerek biraz, altında ne yatıyor acaba diye… çünkü artık ilişkiler çıkara dayalı. Hatta daha da boktanı, daha da ahlaksızı, daha da seviyesizi , şöyle ki; Vermezsen(!) alamıyorsun!!!
Öğrendim artık, erkekler hayatları boyunca sadece bir kez sevebiliyorlar, gerisi palavra. Sonra başka kadınlarda arıyorlar mutluluğu, avutmaya çalışıyorlar beyinleri, bedenleri! Başka kadınlar aşık oluyor o erkeklere ama mutsuz oluyorlar. Elde avuçta kalan sadece bir yudum acı oluyor, can yakıyor, susuz bırakıyor bedeni, güçsüz bırakıyor yüreği!
Sinir stres sahibi insanlar olduk çıktık. Birine değer vermeye gör, bunu yaptığın an bitiyorsun. Bitiriliyorsun! Geçip gidiyor biliyorsun da anlatamıyorsun. Hüküm süren yalnızlıklar bile bir gün bitmeye dayalı, ama başlangıçlar bile kötü oluyor artık. Düzen bozuk, insanlar bozuk, düşünceler bozuk!
Ahmaklık cesaret olmuş, güçsüz seviyeli, umursamaz duyarlı, gözü dışarıda çevresi geniş olmuş ve onlar bu yola baş koymuş!
Göze göz dişe diş mi demeli şimdi, susup kabuğuna mı çekilmeli insan?
Ya da bağıra çağıra dolaşmalı mı sokaklarda; ‘ eğitim cehaleti aldı, eşeklik baki kaldı! ‘ diyerek…
Bir cevabınız var mı? Yok!
Olamaz da...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder