24 Kasım 2012 Cumartesi

' kirli '

Fakat;


İyi şeyler düşünecek kadar çok zamanım da kalmadı. Her gece aynı rüyayı görecek kadar sıradanlaştı kader dediğiniz, bitmeyen bir acı. Ve mutluluk dediğiniz bir kuşun kanat çırpınışıyla aynı sürede yok oldu pencerelerde. Gün ışığı ten yaktı.

Çünkü biri hep aynı duvarlara çarpmaktan yorulup en azından benim diyebileceği duvarlar ördü, bir sonbahar akşamı. Gece yarısı yalanlarından sıkıldı ve kendi ipini kendi elleriyle gerdi. Hep üste titremelerden yoruldu biri, kendi soluğuyla üşümeye karar verdi.

Eksik nağmelerin tıkanmış nefeslerini içine çekti. Bir parça sigara dumanı ve biraz zencefil, söylemek istediklerine karıştı. Kimse dinlemediği için sustu ve kimseyi dinlemediği için susturdu.

Çünkü kangren olmuş parmağını kendi kesti, kendi kanının sarhoşluğuyla. Kesmeseydi yayılmasını izleyecekti. Biri gelip ‘tehlike anında’ ışığı kapatıp gidecekti. O yüzden karanlığa alıştırdı gözlerini. O yüzden bitirdi kendi kangrenini, mumu sadece bir nefeste üfledi ve söndürdü gülümsemesini.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder